Daha fazla ürün için tıklayınız.
Hiçbir ürün bulunamadı.
Daha fazla ürün için tıklayınız.
Hiçbir ürün bulunamadı.
0
Alışveriş sepeti-$0,00Alışveriş sepetiniz boş.
Doğal Hukukun Pozitif Hukuka ve Siyaset Felsefesine Etkileri - H. Grotius, B. Spinoza, J. Locke
500 TL ve üzeri ilk alışverişinize ek %5 indirim
300 TL ve üzeri alışverişlerinizde Cosmedrome anlaşmalı kargolar ücretsiz
Grotius, Spinoza ve Locke'a göre insan, doğal olarak toplumsal bir varlıktır. Bunlar, sivil-siyasal toplumun olmadığı doğal hâl dönemi tasavvur etmişler ve birtakım hakların devlet kurulmadan önce de var olduğunu savunmuşlardır. Doğal hâlde insanların sahip olmuş oldukları bu hakları devletin müdahale alanının dışında tutarak çağdaş anayasalarda negatif hakların yer almasına öncülük etmişlerdir. Bu filozoflar, doğal hâldeki temel insan hakları hakkında farklı görüşlere sahip olmuş olsalar da onlar aynı amacı gerçekleştirmek için bu haklara başvurmuşlar; devlete karşı bireyin temel haklarını korumaya çalışmışlardır. Böylece doğal hukuku esas alarak temel insan haklarını güvence altına almaya ve devletin yetki alanını da hukuki olarak sınırlandırmaya çabalamışlardır.
Bu filozoflar doğal hukuku, pozitif hukuka bir ölçüt olarak ortaya koymuş ve pozitif hukukun doğal hukuka aykırı olamayacağını belirtmişlerdir. Onlar, doğal hukukun prensiplerini belirleyerek egemenlerin kanun koyarken mutlak bir özgürlüğe sahip olmadıklarını ve doğal hukuk kurallarıyla sınırlı olduklarını ifade etmişlerdir. Filozoflar, egemenlerin doğal hukuku ihlal etmeleri durumunda egemenliğin kurucu gücü olarak gördükleri halkın yönetim biçimini yeniden belirleme veya yöneticiyi değiştirme hakkına sahip olduğunu savunmuşlardır. Onlar, egemenlerin hukuka aykırı hareket etmeleri durumunda halka yönetim gücünü geri alma hakkı tanıyarak halkı hem egemenliğin kaynağı hem de en üst yargı gücü olarak görmüşlerdir.
Daha fazla okuDaha az görüntüle
Bu filozoflar doğal hukuku, pozitif hukuka bir ölçüt olarak ortaya koymuş ve pozitif hukukun doğal hukuka aykırı olamayacağını belirtmişlerdir. Onlar, doğal hukukun prensiplerini belirleyerek egemenlerin kanun koyarken mutlak bir özgürlüğe sahip olmadıklarını ve doğal hukuk kurallarıyla sınırlı olduklarını ifade etmişlerdir. Filozoflar, egemenlerin doğal hukuku ihlal etmeleri durumunda egemenliğin kurucu gücü olarak gördükleri halkın yönetim biçimini yeniden belirleme veya yöneticiyi değiştirme hakkına sahip olduğunu savunmuşlardır. Onlar, egemenlerin hukuka aykırı hareket etmeleri durumunda halka yönetim gücünü geri alma hakkı tanıyarak halkı hem egemenliğin kaynağı hem de en üst yargı gücü olarak görmüşlerdir.
NK-9786253989026
Veri Sayfası
- Yazar
- Murat Sultan Özkan
- Basım Yılı
- Ekim, 2023
- Sayfa Sayısı
- 290
- Baskı Sayısı
- 1. Baskı
- Ebatlar
- 13,5x21,5
- ISBN
- 978-625-398-902-6