Daha fazla ürün için tıklayınız.
Hiçbir ürün bulunamadı.
Daha fazla ürün için tıklayınız.
Hiçbir ürün bulunamadı.
0
Alışveriş sepeti-$0,00Alışveriş sepetiniz boş.
Tasavvuf ve Sinema
300 TL ve üzeri alışverişlerinizde Cosmedrome anlaşmalı kargolar ücretsiz
Tasavvufta ayna kavramı çok ilginçtir: “Aynada görünen aynaya bakan değildir fakat aynaya bakılmasa bakan, onda görünmez”. Bir nesne olarak ayna aslında hiçbir şey göstermez yani aynanın görüntü oluşturma meziyeti yoktur, ayna sadece yansıtır. Aynada bir görüntünün oluşması için onun karşısında bir görselliğin olması şarttır. Bu görselliği görmek isteyen, aynaya bakmalı; kendini görmek isteyen ise bir ayna bulmalıdır. Aynaya baktığında yüzünde kara görenin ise aynayı kırmaya ya da silmeye çalışmaması, yüzündeki karayı silmesi gerekir. Yüzdeki karayı aynadan bilmemelidir, çünkü görüntüyü o oluşturmaz. O sadece yansıtır, ona kızılmaz. Tarihte Türk-İslam medeniyetini büyüten ve beynelmilel bir güç olmasını sağlayanlar, aynayı yüzlerine tuttuklarında Ali'yi görenlerdir. Şimdi ise yüzlerdeki karayı gösterecek bir aynaya ihtiyaç yok mudur? Aynı bizleri anlatıyor denilen filmler, sanatın toplumu yansıtan bir aynası olamaz mı? Tasavvufi referansla üretilen bir sinema sanatı, kendisine bakıldığında topluma ayna olup yüzdeki karayı yüzlere vuramaz mı?
Daha fazla okuDaha az görüntüle
NK-9786253971854
Veri Sayfası
- Yazar
- Bedirhan Karakurluk
- Basım Yılı
- Nisan, 2023
- Sayfa Sayısı
- 92
- Baskı Sayısı
- 1. Basım
- Ebatlar
- 13,5x19,5
- ISBN
- 978-625-397-185-4