RUSYA FEDERASYONU’NUN ASKERİ GÜVENLİK REFLEKSİNDEKİ DÖNÜŞÜM - Askeri Doktrinler, Askeri Müdahaleler, Nedenler
300 TL ve üzeri alışverişlerinizde Cosmedrome anlaşmalı kargolar ücretsiz
Rusya Federasyonu, günümüzde uluslararası politikada sürekli gündemdedir. Bunun temel nedeni Rusya Federasyonu'nun izlediği askerî güvenlik politikasıdır. Ancak Moskova'nın askerî güvenlik politikası, 1990'lı yıllarda günümüzdeki görünümünden oldukça farklıydı.
SSCB'nin 1991 yılında tarihe karışması ile halefi Rusya Federasyonu büyük çöküş yaşamıştır. Her alanda ortaya çıkan ve genel olarak Yeltsin dönemi ile özdeşleştirilen bu durumdan askerî güvenlik de payına düşeni almıştır. Rusya Federasyonu, kendisine bağlı küçük bir cumhuriyet olan Çeçenistan'da yaşanan ayrılıkçı ayaklanmayı bastıramayarak oradan çekilmek zorunda kalmış, toprak bütünlüğünü tehlikeye sokmuştur. Kendi içinde yaşanan sorunları çözmekte başarılı olamayan Moskova, Bosna ve Kosova'ya yönelik NATO müdahaleleri karşısında etkin politika yürütememiştir.
Rusya Federasyonu, 2000 yılından itibaren Putin'in iktidara gelmesi ile “güçlü ekonomi, güçlü ordu ve güçlü devlet” politikalarını takip etmiştir. Yaklaşık sekiz yıl süren ve Putin'in ilk iki başkanlık dönemini kapsayan toparlanma ve restorasyon sürecinde Çeçenistan askerî açıdan kontrol altına alınmış, dikey güç sağlanarak merkezî yönetim tesis edilmiş, petrol ve doğalgaz gelirleri ile ekonomi güçlendirilmiştir.
Moskova, karşı hamle döneminde “büyük güç” yaklaşımı çerçevesinde 2008 yılından itibaren askerî gücünü uluslararası alanda kullanmaya başlamıştır. Rusya Federasyonu, 2008 yılında ilk defa yurt dışında askerî kuvvet kullanmış, Gürcistan'a yönelik düzenlediği askerî harekât sonrasında Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgelerinin bağımsızlıklarını tanımıştır. 2014 yılında Kırım, hibrit savaş ile Ukrayna'dan koparılarak ilhak edilmiş, Ukrayna'nın doğusunda Rus yanlısı ayaklanma desteklenmiştir. 2015 yılında ise Bağımsız Devletler Topluluğu coğrafyası dışına çıkılarak Suriye'de Esad rejimine destek olunmuş ve Suriye'deki gelişmelerin akışı değiştirilmiştir.
Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun askerî güvenlik politikasındaki dönüşüm, Rusya içi faktörler ve uluslararası sistem kaynaklı nedenler açısından ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
Daha fazla okuDaha az görüntüle
SSCB'nin 1991 yılında tarihe karışması ile halefi Rusya Federasyonu büyük çöküş yaşamıştır. Her alanda ortaya çıkan ve genel olarak Yeltsin dönemi ile özdeşleştirilen bu durumdan askerî güvenlik de payına düşeni almıştır. Rusya Federasyonu, kendisine bağlı küçük bir cumhuriyet olan Çeçenistan'da yaşanan ayrılıkçı ayaklanmayı bastıramayarak oradan çekilmek zorunda kalmış, toprak bütünlüğünü tehlikeye sokmuştur. Kendi içinde yaşanan sorunları çözmekte başarılı olamayan Moskova, Bosna ve Kosova'ya yönelik NATO müdahaleleri karşısında etkin politika yürütememiştir.
Rusya Federasyonu, 2000 yılından itibaren Putin'in iktidara gelmesi ile “güçlü ekonomi, güçlü ordu ve güçlü devlet” politikalarını takip etmiştir. Yaklaşık sekiz yıl süren ve Putin'in ilk iki başkanlık dönemini kapsayan toparlanma ve restorasyon sürecinde Çeçenistan askerî açıdan kontrol altına alınmış, dikey güç sağlanarak merkezî yönetim tesis edilmiş, petrol ve doğalgaz gelirleri ile ekonomi güçlendirilmiştir.
Moskova, karşı hamle döneminde “büyük güç” yaklaşımı çerçevesinde 2008 yılından itibaren askerî gücünü uluslararası alanda kullanmaya başlamıştır. Rusya Federasyonu, 2008 yılında ilk defa yurt dışında askerî kuvvet kullanmış, Gürcistan'a yönelik düzenlediği askerî harekât sonrasında Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgelerinin bağımsızlıklarını tanımıştır. 2014 yılında Kırım, hibrit savaş ile Ukrayna'dan koparılarak ilhak edilmiş, Ukrayna'nın doğusunda Rus yanlısı ayaklanma desteklenmiştir. 2015 yılında ise Bağımsız Devletler Topluluğu coğrafyası dışına çıkılarak Suriye'de Esad rejimine destek olunmuş ve Suriye'deki gelişmelerin akışı değiştirilmiştir.
Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun askerî güvenlik politikasındaki dönüşüm, Rusya içi faktörler ve uluslararası sistem kaynaklı nedenler açısından ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
NK-9786053208495
Veri Sayfası
- Basım Yılı
- Mart, 2020
- Sayfa Sayısı
- 296
- Baskı Sayısı
- 2. Baskı
- Ebatlar
- 16x23,5
- ISBN
- 978-605-320-849-5